Travmatik Bağlanma

Görsel: Broken chain of love by Micheal Mcbride

Zarar veren ve artık toksik diyebileceğimiz bir ilişkiden çıkmak, genellikle göründüğü kadar kolay olmuyor. Ayrılık sonrası nerede yaşayacağınız, kendinizi nasıl destekleyeceğiniz veya çocuğunuza tek başınıza nasıl bakacağınız gibi sorular kadar, partnerinize bir şekilde bağlı hissetmeniz ve ondan ayrılmaktan çok korkmanız da bu süreci zorlaştırabiliyor. Bu duygusal bağlanma hali travmatik bağlanma olarak tanımlanıyor. Travmatik bağlanma, genellikle zarar verme/görme veya değersizleştirme döngülerinde sıkışıp kalmakla ilişkili oluyor. Sadece romantik ilişkilerde görülmeyen travmatik bağlanma kendisini şu şekillerde gösterebiliyor:

Güç Dengesizliği: Bu bağlar, genellikle temelinde bir güç dengesizliği barındırıyor. Bu dinamikte, kendinizi partnerinizin sizi tamamen kontrol ettiği bir durumda bulabiliyor, direnme ya da bu ilişkiden kopma gücünüzü kaybettiğinizi hissedebiliyorsunuz. İlişkiden ayrılsanız bile profesyonel destek olmadan bu bağı kırmak zor oluyor. Kendinizi eksik ya da kaybolmuş hissedebiliyor ve yalnızca bu döngüye aşina olduğunuz için sürekli geri dönmek isteyebiliyorsunuz.

Döngüsel Doğası: Sürekli size zarar veren, iyi oluşunuzu hiç önemsemeyen birinden ayrılmak o kadar da zor değildir. Ancak bazı ilişkilerde partnerler sadece belirli durumlarda gayet iyi davranır, hediyeler alır ve hatta size “ruh eşim” diye hitap ederek değerli hissettirir. Bu durum, günümüzde “love bombing” yani sevgiye boğma gibi terimlerle açıklanıyor. Önceden sizi değersizleştiren, önemsiz hissettiren tüm anıları unutmanıza ve güzel anlara odaklanmanıza neden olur. Ancak bu sevgi gösterme hali belirli durumlar geçtikten sonra size zarar veren bir etkileşim haline geri döner ve döngü yeniden başlar.

Travmatik bağlanmanın diğer bazı özellikleri şu şekillerde ortaya çıkabiliyor:

  • Partnerinize artık yakın hissetmiyor veya onunla mutlu olmadığınızı düşünüyor ancak ilişkiyi bitirmekte zorlanıyor olabilirsiniz.
  • Ayrılmaya çalıştığınızda hem fiziksel hem de duygusal olarak yoğun bir stres yaşıyor olabilirsiniz.
  • Ayrılmak istediğinizi söylediğinizde partneriniz değişeceğine dair söz veriyor ama bu sözlerini yerine getirmiyor olabilir.
  • Başkaları endişelerini dile getirdiğinde partnerinizin davranışlarını savunuyor, onun için bahaneler üretiyor olabilirsiniz.
  • Partnerinize güvenmeye ve onu değiştirebileceğinize inanmaya devam ediyor olabilirsiniz.
  • Onun zarar verici davranışlarını gizli tutarak onu korumak istiyor olabilirsiniz.

Böyle bir ilişkinin içindeyken hormonlar da güçlü pekiştiriciler olabiliyor. Partnerinizin özür dilemesi, hediye vermesi ya da fiziksel yakınlık gibi davranışları, rahatlama duygusu yaratarak dopamin salınımını tetikleyebiliyor. Fiziksel yakınlık ya da samimiyet, bağlanmayı daha da güçlendirebilecek bir başka “iyi hissettiren” hormon olan oksitosin salınımına yol açabiliyor.

Çocuklukta duygusal istismara maruz kalan kişiler, beyinleri bu döngülerin iniş ve çıkışlarını zaten tanıdığı için yetişkinlikte benzer ilişkilere çekilebiliyor. Travma geçmişi, bu bağları kırmayı daha da zorlaştırabiliyor ancak bu döngüyü durdurmak da mümkün:

  • Ne ile karşı karşıya olduğunuzu bilin: Bu bağın varlığını kabul etmek önemli bir ilk adımdır. Bunu yapmak, istismar belirtilerini fark etmenize ve döngüyü tanımanıza yardımcı olabilir.
  • Kendinizi suçlamaktan kaçının: İstismarın hiçbir zaman sizin suçunuz olmadığını hatırlayın.
  • Tüm iletişimi kesin: Ayrılmaya karar verdiğinizde, döngüyü tamamen kesmek için tüm iletişimi durdurun
  • Profesyonel destek alın: Travmatik bağları kendi başınıza zayıflatmaya başlasanız bile, bu bağları tamamen kırmak için profesyonel destek almanız gerekebilir. Travma bilgisine sahip bir terapist, travmatik bağlanmanın altında yatan kalıpları anlamanıza yardımcı olabilir.

Referanslar

Raypole, C. & Rush, T. (2023 June 12). How to recognize and break traumatic bonds. Healthline. https://www.healthline.com/health/mental-health/trauma-bonding